2 Gün 1 Gece
Çamlıca Tepesi - Dolmabahçe Sarayı - Panorama 1453 fetih Müzesi - Pierre Loti - İstiklal Caddesi
Topkapı Sarayı - Ayasofya Camii - Yerebatan Sarnıcı
Büyükada
Gece saat 01:30 civarı sizleri belirtilen duraklardan aldıktan sonra Gezogen Turizm'in konforlu araçlarıyla yolculuğumuza başlıyoruz. Yolculuğumuz boyunca kullanacağımız yeni yol(otoban) sizlere keyifli bir yolculuk yapmanızı sağlayacak ve zamandan tasarruf ederek daha çok yer görme imkanı sağlayacaktır.
Sabah varacağımız İstanbul`da ilk durağımız Çamlıca Tepesi. Şarkılara , filimlere konu olmuş , İstanbul`un gerdanlığı olarak adlandırılan Boğazı en güzel seyredebileceğiniz noktalardan biri olan Çamlıca Tepesinde alacağımız serbest zaman da kahvaltımızı yapıp harika boğaz manzaralı fotoğraflarımızı çektikden sonra Dolmabahçe Sarayına geçiyoruz. Dolmabahçe Sarayı, Avrupa sanatı üsluplarının bir karışımı olarak 1843-1856 yılları arasında inşa edilmiştir. Sultan Abdülmecit`in mimarı Karabet Balyan`ın eseridir. Osmanlı Sultanlarının her devirde birçok sarayı bulunurdu. Ancak esas saray olan Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayının tamamlanmasından sonra terk edilmiştir. Dolmabahçe Sarayı 3 katlı, simetrik planlıdır. 285 odası ve 43 salonu vardır. Denizden 600 metrelik bir rıhtımı,kara tarafında ise birisi çok süslü 2 abidevi kapısı vardır. Bakımlı ve güzel bir bahçenin çevrelediği bu sahil sarayının ortasında, diğer bölümlerden daha yüksek olan tören ve balo salonu yer alır. Bizlerde biletlerimizi aldıktan sonra Selamlık bölümünden başlayarak gezi güzerhanı takip ederek Tören salonundan çıkış yapıyoruz. İhtişamı ile bizleri hayran bırakacak olan sarayımızdan biraz zor ayrılacağız. Çünkü muhteşem bahçesinin her köşesinde fotoğraf çekimleimizi yapmak isteyeceğiz. Saray gezimizin ardından aracımızla buluşup Boğaz kenarında kumpirlerimizi , waffelarımızı yiyebilmek ve muhteşem manzarayı seyredebilmek için Ortaköy`e doğru ilerliyoruz. Burada medeniyetlerin yıllarca içiçe yaşamış olduğu Ortaköy`de Ortaköy Cami önünde ve Boğaz Köprüsü altında bol bol fotoğraf çekip ,meşhur kumpirinin ve waffle nın tadına bakıp, alışverişlerimizi yaptıkdan sonra Panaroma 1453 Fetih Müzesine hareket ediyoruz.İstanbul`un fethini anlatan müzemizi hayranlıkla gezip Sultan Mehmet`in Fatih lakabını alış öyküsünü dinledikten sonra Haliç kenarına doğru ilerleyerek teleferik ile Pierre Loti tepesine çıkıyoruz ve burada harika Haliç manzarası ile kahvelerimizi içip bol bol fotoğraflarımızı çektikden sonra aracımızla buluşup , İstiklal Caddesine doğru devam ediyoruz. İstiklal Caddesinde alacağımız serbest zamanda , alışverişlerimizi yaptıkdan sonra , konaklama için otelimize dönüyoruz.
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltımızın ardından aracımızla buluşup Tarihi Yarımada`ya doğru ilerliyoruz. Aynı zamanda Suriçi olarak da adlandırılan Tarihi Yarımada, tarihi İ.Ö. 685 yılına dayanan, tarih boyunca başta Mısır, Roma, Bizans ve son olarak Osmanlı İmparatorluğu`na ev sahipliği yapmış, deniz tarafında Haliç, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı ile, kara tarafında ise Bizanslılar dönemine ait, şehrin korunması amacıyla inşa edilmiş şehir surları ile çevrili olan ve günümüzde Fatih ilçe sınırlarını kapsayan bölgeye verilen isim. Bu nedenle bölgeye aynı zamanda Suriçi de deniliyor.Tarihi Yarımada`da ilk yerleşim yeri Yunanlılar tarafından İ.Ö. 685 yılında kurulmuş ve buraya "Byzantion" adı verilmiş. Tarih boyunca farklı uygarlıklarca değişik isimlerle anılmış olan Tarihi Yarımada, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise ilk olarak Dersaadet ve sonrasında da İstanbul olarak anılmış.Topkapı Sarayı , Hipodrom , Sultan Ahmet Cami , Ayasofya Cami ve Yerebatan Sarnıcı gezilerimizi yapıp meşhur Sultan Ahmet köftecilerinde öğle yemeğimizi aldıktan sonra , bizi bekleyen teknemizle Büyük Ada`ya doğru hareket ediyoruz. Büyükada, Prens Adaları olarak da bilinen İstanbul açıklarındaki adaların en büyüğüdür. Eski Yunanca adı Prinkipos`tur. Prinkipos Yunancada "Prens" anlamına gelmektedir.Çam ağaçları içinde muazzam tarihi köşkler, nefes alan sokaklar, bisikletle 5 dakikada vardığın plajlar, bir arada hem kendi kültürlerini yaşatan, hem de yeni bir ada kültürünün parçası olan azınlıklar. Bu muhteşem güzellikler içerisinde key,fle dolaşıp, fotoğraflarımızı çekip , dondurmalarımızı yedikten sonra iskelede bizi bekleyen teknemizle Bostancı iskelesine geliyoruz ve burada aracımızla buluşarak, dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Yolda gerekli molalarımızı alarak Kuşadası`na doğru ilerliyoruz. Kuşadası`na vardığımızda bir daha ki GEZOGEN TURİZM seyahatinde buluşmak üzere iyi dileklerimizle ayrılıyoruz.
İstanbul ve Büyükada (1 Gece Konaklamalı)... ve diğer hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.
İlk yorumu siz yapın