Sabah saatlerinde Pozantı yakınlarında (ekstra) kahvaltımızı yapıp tur programımıza başlıyoruz. Mersin ilinin Tarsus ilçesi sınırında  bulunan Gülek Boğazından geçerek , Toros dağlarını aşıyoruz torosların inanılmaz güzellikteki ormaları içindeki Tekir Yaylaları’nı panoramik olarak görme şansına sahip oluyoruz. İlk durağımız şehrin iki ana hayat kaynağından birisi olan Seyhan ve Ceyhan nehirlerin aktığı Çukurova'ya varıyoruz ve ardından Adana'ya ulaşıyoruz. Adana'nın simgesi olan Adana ve Karşıyaka yakalarını bileştiren Tarihi Taş Köprü ile turumuza başlıyoruz. Köprü üzerinde  Seyhan Nehri ve Sabancı Merkez Camii’nin güzel manzarasını fotoğrafladıktan ve rehberimizin sunumundan sonra alkanların ve Orta Doğu'nun en büyük camilerinden biri kabul edilen Sabancı Camii’sini geziyoruz. Daha sonra  Adana’ya veda ederek Ceyhan-Osmaniye-Nurdağ üzerinden Gaziantep ’e doğru yola çıkıyoruz. Dünyaca ünlü bir Gastronomi şehri olan UNESCO tarafından gastronomi dalında ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil olan Gaziantep’te öğle yemeği için mola veriyoruz. Bir sonraki durağımız Dünyanın en büyük mozaik müzesi olma özelliğini taşıyan Zeugma Mozaik Müzesine ziyaret ediyoruz. Dünyaca ünlü "Çingene Kızı" mozaiği ile tanınan müzede mozaiklerin haricinde, yine Roma Dönemi’ne ait heykeller, sütunlar ve çeşmeleri de müzede görmek mümkündür.  Rehberimizin anlatımları eşliğinde gezdikten sonra, tarihi çarşılar bölgesine geçiyor ve Zincirli Bedesteni, Almacı Pazarı, Bakırcılar Çarşısı’nı geziyoruz.  Bakırcılar Çarşısı olarak adlandırılan ancak, birçok el sanatı esnafının üretim yaptığı bir çarşılar kompleksinden oluşan Gaziantep Bakırcılar Çarşısı ahşap kaplamalı dükkanları, taş döşenmiş sokakları ile bizlere başka bir dönemden kesitler sunan bu sokakta vereceğimiz serbest zamanda Yöresel Bakır İşlemeleri, Hediyelik Eşya, Baklava ve Antep Fıstığı alışverişlerinizi yapabilirsiniz. Tahmis Kahvesinde kahvelerimizi yudumladıktan sonra, gezimizi tamamlayıp Gaziantep’te Otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde gerçekleşmektedir.

Otelde aldığımız sabah kahvaltısından sonra Adıyaman - Kahta ’ya ulaşıyoruz. Burada bizi bekleyen dolmuşlara binip  Nemrut Dağı'na doğru yola çıkıyoruz. 2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı yamaçlarında hükümdarlık yapmış olan Kommagene Kralı tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için yaptırdığı mezarı, anıtsal heykelleri ve benzersiz manzara kalıntılarını görüyor ve fotoğraflıyoruz. Daha sonra otobüsümüzde tekrar yerlerimizi alıyor ve Güneydoğu’ya yapılan en güzel köprü olan  Nissibi Köprüsü üzerinden, Siverek'e doğru ilerleyip Diyarbakır'a ulaşıyoruz. Diyarbakır’a vardığımızda Anadolu’nun en eski camisi ve İslam aleminde 5.inci harem-i şerifi olarak bilinen Ulu Camii, hemen yanında bulunan 35 yaş şiiri ile tanınan Türk şiirinin önemli şairlerinden Cahit Sıtkı Tarancı’nın Kültür Evi’ni(restorasyonda dışarıdan anlatım) Dört Ayaklı Minare (Şeyh Mutahhar Camii) Sülüklü Hanı, Deliller Hanı’nı gezip UNESCO 39'uncu Dünya Miras Komitesi Toplantısı'nda 'Dünya Kültür Mirası' olarak tescillenen Diyarbakır Surları ile Hevsel Bahçeleri’ni On Gözlü Köprü'yü geçerken panoramik olarak görüp vereceğimiz serbest zaman sonrasında akşam konaklama yapacağımız otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otellimizde gerçekleşmektedir.

Otelde aldığımız sabah kahvaltısından sonra Batman'a doğru hareket ediyoruz. İki yakasını Dicle'nin ayırdığı ,Ilısu Barajının su tutması sonucunda tarihi yerleşim 2020 yılı mayıs ayında sular altında kalmıştır HasanKeyf'i panoramik olarak görerek, rehberimizin bilgilendirmeleri eşliğinde Midyat’a ulaşıyoruz. Burası evlerin, taş konakların, kemerli geçitlerin, minare gibi yükselen çan kuleleriyle Süryani kiliselerinin bulunduğu Midyat, bir ortaçağ kentini andırmaktadır. Zengin bir mimari doku içinde bulunan yörenin taş ustalarının incelikli becerileri Midyat`a bir açık hava müzesi görünümü kazandırmakta. Ayrıca, Süryani ustalarının yüzyılların birikimiyle ince ince işlediği Telkari sanatının en iyi örneklerini burada bulabilirsiniz. Midyat sokaklarını gezerek alışverişler yaptıktan sonra ‘’Sıla’’ ‘’Hercai ‘’ ve ‘’Adını Kalbime Yazdım’’ dizilerinin de çekildiği ve daha birçok diziye ev sahipliği yapan Midyat Konuk Evi ‘ni geziyoruz. Midyat ’ta vereceğimiz öğle yemeği molası sonrasında buradan hareketle Ömerli istikametinden, gecesi ‘’Gerdanlık’’ gündüzü ‘’Seyranlık’’ olan, “Diller ve Dinler Şehri” Mardin ’e doğru yol alıyoruz. Mardin farklı dini inanışlar paralelinde, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler, manastır ve benzeri dini eserler barındırmaktadır.  Ulu Cami, Mardin kültürü ve mimarisi ile bütünleşmiş tarihi yapılar, Mardin’in dar sokakları ve Abbara’lar göreceğimiz yerler arasındadır.

Otelde aldığımız sabah kahvaltısından sonra Kasımiye Medresesi' ne gidiyoruz. Medrese Mardin yapılarının en büyüklerindendir. Türk Televizyonlarında Atiye dizisine konu olmuş bir yapıdır. Yapımı Artuklu döneminde başlanmış  ve 15. yüzyıl sonlarına doğru Sultan Kazım tarafından yapının inşası tamamlanmıştır. Rehberimizin buradaki anlatımını dinledikten sonra Deyrulzafaran Süryani Manastırı ziyaret ediyoruz. Bu Manastır, ilk yapımı 1600 yıl önce güneşe tapanların, mezopotamya ovasını gören, dağların arasına sinmiş bir tapınak hayali ile ilk temelleri atılmış, ancak asıl kurucusunun mor şleymun olduğu kabul ediliyor manastır gezimizi tamamladıktan sonra Kızıltepe-Viranşehir üzerinden Şanlıurfa'ya  ulaşıyoruz. Tarihte yeni sayfalar açılmasına neden olan ve yüzlerce yıldır kabul edilen bazı bilgilerin değiştirilmesini gerekli kılan dünyanın ilk tapınağı olan Göbeklitepe'yi ziyaret ediyoruz. Rehberinizin anlatımıyla ve göreceğiniz eserlerle birlikte zamanda yolculuk yapmaya hazırlanın. Zihniniz sizi güzel bir yolculuğa çıkaracak. İlk heykel atölyesinin bulunduğu,tepe üzerinde devasa boyutta taşlar ve bu taşların üzere işlenmiş bazı sanat eserleri bulunur. Burada o dönemde  nohut, mercimek, buğdayın dünyada ilk ekildiği topraklar ve tarım tarihinin başladığı yer olarak bilinmektedir. Göbeklitepe turumuzu tamamlayıp, Peygamberler şehri Şanlıurfa `ya geçiyor ve  otelimize  yerleşiyoruz. Akşam dileyen misafirlerimizle (ekstra yemekli) Urfa kültürünün bir parçası olan yemekli SIRA GECESİ eğlencesine gidiyoruz. Konaklama otelimizde gerçekleşmektedir. 

Otelde aldığımız sabah kahvaltısından sonra Şanlıurfa Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en kadim şehirlerinden biri olup tarihî ve kültürel zenginlikleriyle ön plana çıkmaktadır. Bu şehrin sembolü hâline gelen Balıklıgöl vadisine ziyaret ediyoruz. Göreceğimiz yerler arasında; Balıklı Göl (Halil-ül Rahman Gölü), Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer, Ayn-ı Zeliha Gölü, Rızvaniye Medresesi, Hz. İbrahim’in doğduğu mağara olacak. Rehberimizin anlatımlarından sonra, Urfa’ya özgü yöresel alışverişler yapıyoruz. Buradan Harran’a doğru ilerlerken sizi uçsuz bucaksız düzlükteki Harran Ovası kucaklayacak. Binlerce yıl boyunca ipek yolu seyyahlarının kullandığı bu yolu kullanarak Harran ’a ulaşacağız. İslamiyet döneminin ilk üniversitesi olarak bilinen Harran Üniversitesi, Harran Ulu Camii, Harran Höyük, Harran Kalesi ve dünyada sadece Harran’da ve Italya Matera ve Alberobello kasabalarında görebileceğiniz kendine özgü mimarisi ile Harran Kübik Kubbeli Evleri’ni gezdikten sonra, yerel halkla sohbet edebileceğimiz çay ve fotoğraf molamızı veriyoruz.Daha sonra, tarihi ve doğası ile büyüleyici bir atmosfere sahip olan, Karagül dizinin ve Şener Şen’in yer aldığı Eşkiya filminin de çekildiği Halfeti `ye geçiyoruz. Halfeti’de öğle yemeğimizi yöresel yemeklerden aldıktan sonra, Birecik Baraj Gölü üzerinde, 1 saat sürecek muhteşem bir Tekne Turuna (ekstra) çıkıyoruz. Halfeti zamanın medeniyetlerle mozaik olduğu bir coğrafyadır. Geçmişin harmanı içerisinde sular altında kalmış eski Halfeti’yi tekne turu ile gezerken; Rum Kale, Tarihi Mağara Evleri büyük bir kısmı sular altında kalan ve sular altındaki yapıları görebileceğiniz Savaşan Köyü’nü gördükten sonra, Halfeti’de öğle yemeğimizi yöresel yemeklerden almak üzere mola veriyoruz. Sonrasında Nur Dağları ve Güneydoğu otoyolu istikametinden Osmaniye’ye hareketle tekrar Adana ’ya ulaşıyoruz ve otelimize yerleşiyoruz.

Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, Tarsus ’a doğru hareket ediyoruz. Tarsus 'ta sırasıyla göreceğimiz yerler Hz. Danyal Peygamber Makamı, Beyaz Çarşı (Kırk Kaşık Bedesteni)'nde serbest zaman veriyor ve devamında Saint Paul Kilisesi (Eski Cami), Saint Paul Kuyusu ve çevresinde bulunan Eski Tarsus evleri ve sokaklarını geziyoruz. Sonrasında Saint Paul Kilisesi, Kleopatra Kapısı ve Çanakkale Savaşlarında Tophaneli Yüzbaşı Hakkı Bey Komutasında 1 İngiliz ve 1 Fransız gemisini Çanakkale boğazında batıran kahraman Nusret Mayın Gemisi’ni ziyaret ediyoruz. Fotoğraf molaları sonrasında, Dönüş yolculuğu için gerekli yerlerde mola verilerek Manisa’ya varış yapıyoruz. Bir başka Gezogen Turizm seyahatinde buluşmak üzere siz değerli misafirlerimizle vedalaşıyoruz.